Teleskoplar 

Dünya çapında altı istasyonu (Kaliforniya, Hawaii, Avustralya, Hindistan, Kanarya Adaları ve Şili) bulunur. Bu gözlem evleri Güneş'in yüzeyindeki küçük depremleri tespit ederek Güneş'in içinde hareket eden ses dalgalarını inceler. Bu ses dalgaları Güneş'in iç yapısı hakkında birçok bilgi taşır. 

Washington ve Louisiana'da bulunan L şeklinde 4 km uzunluğunda ve içerisinde  lazerler, kirişler ve aynalar bulunan tüpler ve dedektörler yardımıyla kütleçekimsel dalgaları yakalar ve inceler.  Kütleçekimsel dalgalar genellikle birbiriyle çarpışan kara delikler ve yıldız çekirdeklerinin çökmesi gibi uzaydaki şiddetli olaylar nedeniyle  evrende oluşan titreşim dalgalarıdır. Bu dalgalar Dünya'dan geçtiğinde, Dünya'ya gelen ışığı etkiler ve  LIGO'daki tüplerde bulunan lazer ışınları bu dalgaları algılar. 2015 yılında LIGO ilk kez kütleçekimsel dalgaları yakaladı. 

Güney Kutupta bulunan Amundsen-Scott Araştırma İstasyonu 10 metre teleskoplarla donatılmıştır. Bu teleskoplar  Mikrodalga arka plan radyasyonunu gözlemler. Antartika'da altı ay boyunca sürekli karanlıktır. Gece ve gündüz güneş olmaz. Hava son derece kuru. Tüm bu özellikler Güney Kutbu'nu Big-Bang'den arta kalan mikrodalga arka plan ışımasını yakalamak için harika bir konum haline getiriyor. 

SOFIA, bulutların üzerinde 11 km ile 14 km arasındaki irtifada tek seferde sekiz saat uçarak dolaşan bir Boeing 747 SP'nin gövdesinin sol yanına yerleştirilen 2,5 metre çapında yansıtıcı teleskopla gökyüzündeki görünür kızılötesi ışınları gözlemleyen uçan gözlem evidir. 2010 yılındaki ilk uçuşundan bu yana uzak gezegenler ve yıldızların atmosferlerindeki gaz bulutlarının bileşimleri hakkında önemli keşifler yaptı. 

Kanada'nın  Ontario vilayetinde Sudbury şehrindeki Creighton Madeni'nde yer alan yerin 2100 metre altındaki nötrino gözlem evidir ve Güneş nötrinolarını, 12 metre çapında 9600 sensörle çevrilmiş geniş, ağır bir su tankıyla olan etkileşimiyle tespit etmek için tasarlanmıştır. 

Şili'nin Atacama Çölü'nde 5000 metre yüksekliğindeki bir plato, 12 metre çapında 66 tane radyo  anteniyle donatılmıştır. Bu kadar yüksek bir yerde atmosfer ince olacağından antenlerin çalışması daha net olacaktır. Bu antenler tek bir dev teleskop gibi birlikte çalışarak  uzaydan gelen kızılötesi ve mikrodalga radyasyonunun görünümlerini yakalar. Devasa taşıyıcılarla gerektiğinde antenlerin yeri değiştirilir.